Türk Basını, yerel basının dışında iki önemli ayak üzerinde bugünlere gelmiştir. Birinci ayak İstanbul'da Bab-ı Ali, diğeri ise Ankara'da Rüzgarlı Sokaktır. Ankara'nın Bab-ı Ali'si olarak adlandırılan Rüzgarlı Sokak, Türk Basın Tarihi'ne önemli katkılar sağlamıştır.
Ulusal ve yerel gazetelerin bürolarıyla, matbaalarıyla, klişecilere, kâğıtçılarıyla Rüzgârlı Sokak ayrı bir dünyaydı. Bir başka deyişle, şimdilerde inşaat malzemesi satan dükkânlarıyla anılan Rüzgarlı Sokak, çok uzun yıllar gazeteciliğin vücut bulduğu, hayat bulduğu bir yerdi. 1950'li yıllarda Rüzgarlı Sokak'ta gazeteciliğe başlamak bir ayrıcalıktı. Her ne kadar, mesleğe yeni başlamış genç muhabirlere o dönemde "kapı dibi muhabiri" olarak ad verilse de her genç, "kapı dibi muhabiri"nin hayalinde, ünlü birer gazeteci olmak vardı.